26 Nisan 2010 Pazartesi

yorgunum cok yorgun ama mutluyum...


İşte geldim,yine taşındım,yine uykusuzum,yine yine meşgulüm,yine gezmelerdeyim yine yine yine yorguuun ama mutluyum.


Bu bloğumu açtığımda berruya hamile ırmakla güller gülistanlar içinde bursada sıcacık evimde az sakin yaşıyorduk,taki antalyaya gidişimiz donusumuz vs.vs.

İki senede iki dogum bursadan antalyaya antalya merkezden palmiyeye palmiyeden bursaya bursadan balıkesire...daha neeee olsun ev tası topla pratik kazandım yarım gunde esya yerlestirebilecek kıvama geldim desem en son balıkesirde evimi tasıdıgım gunun aksamında bursaya donmeden keyiflice yemek yemis bursaya donup sabahında 23 nisan icin ırmagıda alıp istanbulda yeldamızın gosterisine gitmis gece donup sabahında akraba gunumuz icin(gun bende bu arada)hazırlanıp misafir agırlamıs gecesinde koca herifle sinemaya gitmis ertesi gunu sabahında evden gezmeye cıkmıs yine gece eve donup sabah dort gibi yatmıs(berru uyumamıs)yatmıs yatmısss...arada detaylar yok bu arada....

Neyse yorgunum desem coook yorgun sakin yasamak istiyorum desem cooook sakiiinnn uyumak istiyorum desem tum bunların uzerine yinede mutluyum desem......

16 Nisan 2010 Cuma

..hayat geriye adım atmaz dün ile ilgilenmez..


Çocuklarınız, sizin çocuklarınız değildir.
Bunlar kendini özleyen hayatın oğulları ve kızlarıdır.
Siz bunların dünyaya gelmelerine aracı oldunuz, fakat bunlar sizin değildir.
Gerçi onlar sizinle beraberdir, fakat sizin malınız olamazlar.
Onlara sevginizi verebilirsiniz, fakat düşüncelerinizi asla.
Çünkü onların kendilerine özgü düşünceleri vardır.
Siz onların gövdelerini barındırabilirsiniz, fakat ruhlarını barındıramazsınız, çünkü ruhları yarının sarayındadır.
Sizse orasını rüyanızda bile göremezsiniz.
Siz onlara benzemek için uğraşabilirsiniz, fakat onlar kendinize benzetmek için uğraşmayınız.
Çünkü hayat geriye adım atmaz dün ile ilgilenmez. "

(Halil Cibran

5 Nisan 2010 Pazartesi



Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç
Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç
Bir his dolup içine uçuyorum sandın mı hiç

Geçen günlere yazık yazık etmişsin gönül sen
Öyleyse hiç sevmemiş sevilmemişsin gönül sen'


(Devamı var)


(Söz: Bekir Mutlu, Beste: Erdoğan Berker)


İlkbaharın ilk günü sabah güneşle uyandım ancak ardından çılgın gibi koşarak kırlara uzanma eylemini tam gerçekleştiremedim çünkü cılgın gibi kosmasamda bir seksen uctum ben yakınlarda üstüne uzanacak kır kalmamıştı ve uzaktaki kırlara gitmek için çılgın gibi koşacak halim de...bendeniz ırmakla bahceye cıkalım derken bacıgına takılmıs merdıvenlerden resmen ucmustum..neyse devaaammm...


...........uyanır uyanmaz, o gün yapacağım işleri düşünmeye başladığımdan sevmek ve sevilmek aklıma gelmedi. Şarkıyı çok severim, o ayrı.


Bu şarkı çocukluğumdan beri hafızamda tapteze durur.Nıtekim ben butun bursa kursunlu kursunlu bursa arası ozellikle yazın geldiğinde babamla butun yol boyunca tsm.dinlemis tum sarkıları ezberlemis, çevre yeşillenip, ağaçlar çiçeklendiğinde bu sarkıyı mırıldanır olmusum Hatta kimi zaman mustafaya geyiğine sorduğum da olmuştur:


-Mustafaa
-Efendim.
-Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç?
-Tabiii canım hatta çılgın gibi koşarak kırlara bile uzanmışımdır


Sairımın gunesli bır sabah kalkıp sevmek sevılmek adına yasadıgı cosku Yeşilçam' da şarkılı filmlerin birinde kullanılmış. Erol Evgin sevdiceği olan kadını kollarından tutarak diyor ki:


-Bir ilkbahar sabahı güneşle uyandın mı hiç? Çılgın gibi koşarak kırlara uzandın mı hiç?


İçin sevinçle dolup uçuyorum sandın mı hiç? (İstediğin sorudan başlayabilirsin.)


-Seni görmemiştim ki, seni tanımamıştım ki. (Kadın saf bakışlarla cevaplıyor.)


-Geçen günlere yazık, yazık etmişsin sen. Belli ki hiç sevmemiş, hiç sevilmemişsin sen.

(vallahi ezdi kadını.)


-Gerçekten sensiz geçen günlere yazık olmuş. Sensiz sevmemiş, sevilmemişim.


Yani sırf şarkının sözleri yerini bulsun diye bu kadar kasılmaz ki kardeşim.....