Sen gelince ben en çok sevmeyi öğrendim…
Doyasıya, içine sokarcasına, her şeyden vazgeçercesine sevmeyi…
Seni ilk kez göğsüme koyduklarında sıcaklık ne demekmiş onu öğrendim.. Senin sıcaklığını, Aylar sonra düşündüğümde hala sağ kolumda hissettiğim aynı yakıcılıktaki sıcaklığını…
Uykusuzluk ne demekmiş öğrendim. İlk doğduğunda her yarım saatte bir uyanıp nefesini dinlemeyi… Seni mışıl mışıl uyurken seyretmenin dünyadaki en tatlı uykuya bile bedel olduğunu…Uykusuzluktan keyif almayı…
Emzirmenin hayatta yapılabilecek en keyifli iş olduğunu..
Sahip olmayı… Dünyadaki her şeye sahipmişçesine gururla bakmayı, bir mucize meydana getirmenin ve ona sahip olmanın muhteşemliğini...
Kendinden başkasının sorumluluğunu almayı ve bunun nasıl da heyecan verici ve korkutucu olabileceğini… Hayatta ilk defa “Başarabilecek miyim? “ sorusunu sormayı…
Gülmeyi öğrendim sonra, gerçek bir kahkaha atmayı… Seninle gülmeyi…
Anlamsız şarkılar söylemeyi, beraber dans etmeyi… Bir gülüşün için sahip olduğum her şeyi feda edebilirim demeyi…
Yaramazlık yaptığında sabretmeyi öğrendim.bu çok zor olsada.... Arka odaya geçip, sinirim geçince yanına gelerek sana gülümseyebilmeyi…
Uyuman için gözünün içene bakıp,saatlerce günlerce yılca:) on dört ay saç kurutma makinasının sesiyle uyumanın ne demek olduğunu, fazla uyuduğunda ise kokunu özledim… Özlemeyi öğrendim… Sen yerde oyuncaklarınla oynarken bile, kucağımda olmanı özlemeyi…
Mutluluğu öğrendim.. Delicesine mutlu olmayı… Her akşam kafamı yastığa koyup şükretmeyi…
Huzuru öğrendim… Sen yatağında uyurken, odamıza yayılan bebek kokusundaki huzuru…
Eşimi yalnızca aşık olduğum adam olarak değil, senin baban olarak sevmeyi öğrendim.. Beni anne yaptığı için daha çok daha çok sevmeyi öğrendim…
Acele etmeyi öğrendim… Yemek yaparken, duş alırken, tuvaletteyken… Hayatı acele yaşamayı ve geri kalan tüm zamanımı sana verebilmeyi öğrendim…
Gözyaşının içimi nasıl da acıtabildiğini… Ağlamaman için her türlü şaklabanlığı yapabileceğimi öğrendim…
Kıskanmayı öğrendim… Herkesten ve her şeyden kıskanmayı… Seni kimseyle paylaşamayacağımı… Babanın kucağındayken bile bana doğru yöneldiğinde yüzümde oluşan mutluluğu ve gururu sırf baban üzülmesin diye gizleyebilmeyi öğrendim…
Annemi anlamayı… Ona kızmamayı ve teşekkür edebilmeyi öğrendim…
Zamanın acımasızlığını öğrendim.. Şimdilerde tek bir bacağının bile içine sığmayacağı küçücük tulumlarının bir gün bana destan yazdırabilecek kadar anlamlı olduğunu… Zamanın nasıl geçtiğini… Senin ve ablanın nasıl büyüdüğünü ve geçen hiçbir anın geri gelmeyeceğini…
Hayat ne demekmiş yaşamak ne demekmiş sen gelince,siz gelince usulca sokulunca hayatıma öğrendim meleğim…benim küçük cadılarım,iyiki varsınız..
BÜLENÇ ORTAÇGİLİN sevdiğim dizeleri Asya Berru ve Sena Irmak için gelsin..
Canım kızım
Güzel kızım
Adı denizden gelen kızım
Büyükler dünyasına hoş geldin
Ne kadar içtendin biliyor musun
Değişeceksin
Öğreteceğiz sana okumayı yazmayı
İyi olmayı
Ancak karşılaştırmak yok
Yazılanla söyleneni
Çünkü hemen fark edeceksin
Canım kızım
Güzel kızım
Adı denizden gelen kızım
Koza gibi gizlenmeyi gösteririz insana
Üç, beş demeyi yeter inan
Hele bir seviver insanı
Yetmeyecek kütüphaneler filan anlatacaklarını
Göreceksin
Canım kızım
Güzel kızım
Adı denizden gelen kızım
Diyeceğiz sana insan hakları
O gün sakın açma gazeteleri
Diyeceğiz sana kardeşlikten barıştan
Dakikada binler ölüyor açlıktan
Demeyeceğiz tabi
En özgür gelişmiş ülkeler
En sıkı silah kaçakçıları
Onu artık sen bulacaksın
Canım kızım
Güzel kızım
Adı denizden gelen kızım
Daha güzel dünya vermek isterdim sana
Ancak bende bulmadım
Beş, on şarkı yazdım sadece
Hayata yeni şarkılar lazım
Sende öyle yap
Yaşayacaksın
Canım kızım
Güzel kızım
Adı denizden gelen kızım
veee bursa da kutlanan doğumgünümüzün güzel fotoğraflarında bir kaç kare...